2026 Yılı emlak vergisine ilişkin takdir komisyonu kararlarına dava açılması

Emlak Vergisi Kanunu uyarınca, bina, arsa ve arazilerin vergi değerleri dört yılda bir takdir komisyonları tarafından belirlenmekte ve belirlenen bu değerler, takip eden dört yıl boyunca (2026–2029) emlak vergisinin matrahını oluşturmaktadır.

2026 yılında ödenecek emlak vergisinin hesaplanmasında esas alınacak değerler, 2025 yılı içinde oluşturulan takdir komisyonlarınca belirlenmiş olup, bu değerler, muhtarlıklarda ve belediyelerde ilan edilmiştir.

Ancak vergi otoritesi emlak vergisi beyan değerlerinin gerçek durumu yansıtmadığını bu nedenle de emlak vergisi, alım satım harçları, gelir vergisi, veraset ve intikal vergisinde kayıp oluştuğu yaklaşımı içerisinde olduğundan, takdir komisyonları tarafından arsa ve arazi metrekare birim değerlerinde fahiş artışlar yapılmıştır. Bu durum ise mülk sahipleri tarafından ciddi tutarlarda emlak vergileri ödenmesi sonucunu doğuracağından, mükellefler yeni emlak vergisi dönemi için belirlenen takdir komisyonu kararlarına karşı dava açmaya hazırlanmaktadırlar.

Burada dava açma süresi ve bu sürenin ne zaman başlayacağı önem arz etmektedir. Kanun’da takdir komisyonu kararlarının mükelleflere tebliğ edilmesi yönünde bir düzenleme bulunmadığından, mükelleflerce emlak vergisine esas olacak arsa ve arazi birim değerinin tespitine yönelik takdir komisyonu kararlarının öğrenme tarihinden itibaren 30 günlük genel dava açma süresi içerisinde dava konusu edilebilecektir.

Bu süre en geç anılan kararın alındığı yılın son gününe kadar (31.12.2025) olabileceği kabul edilmekte, bu tarihten sonra dava açma imkanı bulunmamaktadır.

Dava açma süresinin adli tatile rastlaması halinde 08.09.2025 Pazartesi mesai saatinin bitimine kadar, ilgili belediyelere, vergi mahkemeleri nezdinde, yürütmeyi durdurma talepli dava açılabilecektir. Yukarıda da ifade edildiği üzere takdir komisyonu kararları daha sonra öğrenilmesi halinde en son dava açma tarihi 31.12.2025 olarak dikkate alınacaktır.

Tüm bunların yanısıra Takdir Komisyonları tarafından fahiş tutarlarda belirlenen arsa ve arazi birim değerleri çok sayıda mükellefi, değerli konut vergisi ödemek durumunda bırakacağını da hatırlatmakta yarar görmekteyiz.